TÜRKİYE ÜZERİNDE OYNANAN OYUNLAR

Hepinizin bildiği gibi başta Amerika olmak üzere birçok Avrupalı devletler Türkiye üzerinde oyun oynamaktadırlar. Amerika ve Avrupa Türkleri savaşarak yıkamayacaklarını Kurtuluş Savaşı’nda anladılar. Bunun üzerine Türkleri nasıl yıkacaklarını düşünmeye başladılar. Biraz geçmiş tarihe göz atınca bir şey buldular. Geçmişte Roma İmparatorluğu’nun izlediği politikayı örnek alarak Türkiye’ye uygulamaya başladılar.

Eskiden Roma İmparatorluğu’nun başındaki Sezar işgal ettiği toplumların çok fazla isyan etmesi üzerine bu toplumların milli benliklerini yok etme kararı aldı. Daha sonra her yerde anadilin Latince olmasına karar verdi. Bu emre uymayanların kellesinin kopacağını söylemeyi de unutmadı. Bu emirden sonra herkes Latince konuşmaya başladı. Bir süre sonra işgal ettiği toplumların hepsi milli benliklerini kaybetti. Böylelikle Sezar artık isyanlarla uğraşmaktan kurtuldu. Ancak toplumlardan sadece bir kavim hep direndi. Bu kavim Cermen Kavmi’dir. Cermen Kavmi hep direndi ve milli benliklerini kaybetmediler. Böylelikle bu zamana kadar geldiler. Cermen kavmi şuan Almanya Devleti altında yaşayan toplumdur. Birinci ve İkinci Dünya savaşı’nın çıkmasının sebeplerinden biride Alman-Latin/Kelt Ayrı-gayrımlığının birer devamıdır. Şuan İngiltere, Fransa, İtalya ve birçok Avrupa devletlerinin dillerinin büyük çoğunluğu Latincedir. Bu dillerin hepsi birbirine çok benzemektedir.

Türkiye üzerinde oynanan oyunların çoğu Amerika tarafından yapılmaktadır. Türklerin milli benliklerini kaybetmeleri için ilk iş olarak Türklerin aile yapısını yok etmeye başladılar. Bunda da başarılı oldular. Şimdide eğitim sistemimizi çökerttiler. Metin Aydoğan’nın ortaya çıkarttığı belge ile Amerikalıların eğitim sistemimizin içine kadar sızdıkları kanıtlanmıştır. Bu belgede İsmet Paşa’nın Amerika ile özel olarak imzaladığı bir antlaşma var. Bu antlaşmaya göre Türkiye’de bir eğitim kurulu kurulacak ve bu kurulda dördü Türk, dördü de Amerikanlı olacak. Bu Amerikanlılardan biri Amerikan elçisi olacak ve bu elçinin oyu iki sayılacak. Bu anlaşma sayesinde Türk Eğitim Sistemi dünyanın en rezil eğitim sistemine dönüştü.

Eğitim sistemimiz gerçekten çok kötü. Öğrencinin önüne dürt şık koyuyorlar ve öğrenciden bunu yapmasını istiyorlar. Öğrencilerde robot gibi A, B, C, D şıklarını işaretliyor. Sonra ne oluyor? Öğrenci düşünemez hale geliyor. Türk toplumuna yeni bir icat yapamıyor. Türk toplumuna yararı dokunmuyor. Neden? Çünkü öğrencilere düşünmeyi bir şeyler yapmayı öğretmiyorlar. Öğrencide hep ezberliyor ve ot gelip saman gidiyor. Arkadaşlar! Artık savaşlar Kurtuluş Savaşı’nda olduğu gibi topla, tüfekle yapılmıyor. Savaşlar teknolojiyle yapılıyor. Eğer teknolojin yoksa sen bu dünya düzeninde yer alamazsın. Savaşlarımızı tola, tüfekle yapamayız. Teknolojimizi geliştirmeliyiz. Bu yüzden Türk toplumuna düşünen, bir şeyler üretebilen insanlar kazandırmalıyız.

Bu eğitim sistemiyle öğrencilerden bir şeyler bekleyemeyiz. Eğer beklersek onlara haksızlık yapmış oluruz. Suç onlarda değil ki. Şu yabancı dil konusuna değinmeden de yapamayacağım. Üniversitelerde yabancı dille ders anlatılıyor. Ya arkadaş zaten biz Türkçe ile Fizik, Kimya, matematik gibi sayısal dersleri güzel dilimiz Türkçe ile zor anlıyoruz. Birde bu dersler İngilizce anlatılırsa artık öğrenci İngilizceyi Türkçeye mi çevirsin, yoksa matematik, Fizik, Kimya gibi sayısal dersleri anlamaya mı çalışsın? İşte Amerika’nın amacı da Türkleri düşünemez hale getirmek. Bu amacına da bu eğitim sistemi sayesinde ulaşıyor. Ben İngilizce öğrenmeyelim demiyorum. Lütfen beni yanlış anlamayın. Ancak İngilizceyi veya başka bir yabancı dili yabancı dil derslerinde öğrenelim. Böyle yabancı dille ders anlatma sistemi sömürgeci ülkelerde uygulanıyor. Ne olur yapmayın. Aziz Nesin ne kadar güzel söylemiş. Ya Türk milleti çok zeki ki İngilizce öğrenmenin en kestirme yolunu bulmuş ya da ne ahmak, ne düşünemez bir millet haline gelmişiz.

Türk eğitim sisteminde öğrencilere hiç vatan sevgisi, millet sevgisi öğretilmiyor. Öğrencilere bu bilgiler verilmiyor. Herşey ders anlatmakla bitmiyor ki. Öğrencilere ahlakta öğretmeliyiz. Şimdi diyeceksiniz ki ailesi öğretsin. Eğitim sistemimiz sayesinde ailelerde bunu bilmiyor. Dediğim gibi Amerikalılar aile yapımızı da bozdular. Bunlar bahane. Bir deneyin. Ne olacak? Elinize mi yapışacak? Merak etmeyin Amerika bu nedenle bize savaş açamaz. Sandığınız kadar cesur değiller. Hiçbir şey yapamazlar. Ama biz eğitim sistemimizi Amerikalılara teslim etmişiz. Biz en başta kaybetmişiz. Ama hiçbir zaman geç değil. Bunu düzelte biliriz.

Sizlere bir şey daha söylemek istiyorum. Türkiye Cumhuriyeti’nin daha iyi yönetilebilmesi için Sosyal Bilimler Liseleri kuruldu. Bizlerde şuan Kayseri Kilim Sosyal Bilimler Lisesi’nde okuyoruz. Ben okulda anket yapmaya karar verdim. Anketimde tek bir soru vardı. “Eğer size okulunuza on-onbeş dakika erken gelin ve okulunuzun içini ve çevresini temizleyin deseler siz bunu yapar mıydınız?” Bu soruyu hazırlık sınıflarının hepsine sordum. Doksan altı kişiden sadece bir kişi yaparım dedi. Eğer o kişi gönülden dediyse onu canı gönülden kutluyorum. İşte eğitim sistemimizin sonucu budur. Devleti yönetenlere şunu söyleyebilirim.

EĞER ÖĞRENCİLER BU KAFALARLA OKUMAYA DEVAM EDERSE NE BU OKULLAR AMACINA ULAŞIR NEDE TÜRKİYE DÜNYA’DA SÖZ SAHİBİ OLABİLİR.

Daha fazla bu konuda konuşmak istemiyorum. Gerçekten halimize çok üzülüyorum. Biz bunları hak etmiyoruz. 600 asırdır kök söktürdüğümüz Avrupalılar şimdi bize kafa tutuyor. Türkiye’de onlara boyun eğiyor. Çok acı bir durum. Ne olur artık gözlerinizi açın. Açında etrafınıza bakın. Ne olur bari bunu yapın. İçimize kadar işlemiş olan aşağılık duygusunu içimizden atalım. Kusura bakmayın ama bu kadar ahmak olmayalım. Öbür Dünya’ya Türk toplumuna faydamız dokunmadan gitmeyelim. Ben inanıyorum ki Türk milleti gönülden istediği herşeyi yapabilecek kapasitede. Yeter ki istesin. Herşeye rağmen, her türlü oyuna rağmen sonunda düzlüğe çıkacağımıza inanıyorum. YETERKİ İSTEYELİM.

Kitap yazmamın amaçlarından biride Amerika’nın sanıldığı kadar güçlü olmadığını, herhangi güçlü bir devletin (Türkiye gibi) Amerika’yı yıkabileceğini ve Türk milletini gönülden istediği herşeyi yapabileceğini herkese anlatmaktır. Bu kitapta yazdığım herşeyin gerçekleşmesi imkânsız değildir. Eğer Türk milleti bunları yapmayı gerçekten isterse muhakkak yapar.

Artık Türk milleti uyanmalı. İçimizdeki aşağılık duygusunu atmalıyız. Dünya’yı yönetmeyi hak eden tek bir millet vardır. Bu millet TÜRK MİLLETİDİR. 

                                                                                Göktuğ Demir